Kadeş Savaşı ve Kadeş Antlaşması

Kadeş Savaşı Milattan Önce 1296 yılında olmuştur ve mücadele ve küçük çaplı savaşlar M.Ö. 1280 (1278) yılına kadar yaklaşık 17 sene sürmüştür. M.Ö. 1280 yılında Kadeş Antlaşması imzalanmıştır. Savaşan ve sonunda antlaşma imzalayan devletler Hitit ve Mısır idi.
Şimdi hikayeye en baştan başlayalım Milattan Önce 2.000'li yıllarda Anadolu'da Hitit Devleti, Mezapotamya'da Babil ve Asur Devletleri, Mısır'da ise Eski Mısır Sülaleleri yaşıyordu. Bu dönemde en güçlü devletler Mısır ve sonrasında Hitit idi.
Özellikle mezopotamya ovası sidik mücadelelerine (buradaki sidik tarihi bir isim değil, bildiğin sidik) sahne oluyordu.

-- Savaş Öncesi Hitit --
Hitit kralı Şuppiluliuma tahta çıktığında çevredeki en kuvvetli devlet Mısır'dı. Şuppiluliuma Mısır'dan tırstığı için Mısır'a saldırmamaya özen gösteriyordu. Mısırdaki dini karışıklıktan yararlanarak Mitanni devletine saldırarak tüm şehirleri ele geçirdi ve gücüne güç kattı.

-- Savaş Öncesi Mısır --
Neferkheperure Amenhotep yani IV. Amenofis, kendi ilan ettiği yeni dini Atonizm ile meşguldü. IV. Amenofis çok tanrılı (Ra, Maat, Hathor, İsis, Nephthys, Set, Thoth) din yerine tek tanrılı (aton) dini yaymak için çalışmıştır. amon rahipleri tarafından zehirlenerek öldürülmüştür. IV. Amenofis'e Akhenaton da denir. Yani Aton'un hizmetkarı.

Tarihçi Ernst Gombrich şöyle yazıyor:
"...Eski geleneğin kutsadığı birçok alışkanlığı kaldırıp, halkının, garip bir biçimde betimlenmiş sayısız tanrısına saygı göstermek istemedi. Onun için tek bir yüce tanrı vardı, o da Aton'du. Aton'a taptı ve onu güneş biçiminde imgeleştirtti. Öteki tanrıların rahiplerinin etkisinden korunmak için, sarayını bugünkü El-Amarna'ya taşıdı..."

IV. Amenofis'in (Akhenaton) ailesini hepimiz ismen de olsa tanıyoruz. Karısının ismi Nefertiti, 8 yaşında tahta geçip 18 yaşında ölen ve soyun tamamen kurumasına sebep olan oğlunun ismi ise Tutankhamon. Kızının adı ise Ankheseenpaton (Ankhesenamun). Sülale yok olunca da kurmaya çalıştığı din ve El-Amarna şehri yok edildi. İşte Mısır'ın dini konular yüzünden kafasını kaşıyacak ve etraf ile ilgilenecek vakti yoktu.

-- Gizemli Mektup --
Hitit kralı Şuppiluliuma Mitanni'lerin anasını ağlattıktan ve IV. Amenofis (Akhenaton) öldürüldükten sonra Şuppiluliuma'ya Dahamunzu imzasıyla bir mektu gelir. Dahamunzu (Mısır dilindeki Hemet Nasu yani Kralık Karısı kelimesinin Hititçe versiyonu) şöyle der:
"Kocam öldü. Bir oğlum da yoktur. Senin ise bir çok oğlun olduğunu söylüyorlar. Eğer sen, oğullarından birini bana verirsen, o, kocam olabilir. Hiçbir surette bir kölemi alıp kocam yapmak istemem! .. Korkuyorum!"

Bu mektubu kimin yazdığı kesin olarak bilinmemekle birlikte bir görüş IV. Amenofis'in (Akhenaton) karısı Nefertiti olduğunu, bir görüş de IV. Amenofis'in (Akhenaton) kızı Ankheseenpaton (Ankhesenamun) olduğunu ileri sürer. (Ankhesenamun da Başvezir Horemheb'den tırsıyor gerçi abla haklıymış çünkü Horemheb tahta geçince başta Atonizm dini olmak üzere olmak üzere sülalesini yeryüzünden siliyor.)

Yerin kulağı var. Şuppiluliuma'nın da kulağı var. Şuppiluliuma yer mi? Yemez tabi ki.
Şuppiluliuma mektubu okuyunca şöyle der:
"Hayatımda şimdiye kadar başıma böyle bir şey gelmedi." (mabeyini Hattuşaziti'ye dönerek) "Git, doğru sözü sen bana getir. Belki onlar beni aldatıyorlar. Belki efendilerinin bir oğlu vardır."
Hattuşaziti hemen yola çıkar ve durumun gerçekten bu şekilde olduğunu öğrenip geri döner. Fakat yanında Dahamunzu imzalı ikinci bir mektup daha vardır. Mektupta şöyle yazar:

"Niçin böyle dedin? Beni aldatıyorlar, eğer bir oğlum olsaydı, kendim ve ülkemin küçülmesini ister, diğer bir ülkeye yazar mıydım? Sen bana inanmadın ve bana öyle dedin... Ben başka hiç bir ülkeye yazmadım, yalnız sana yazdım, senin oğullarının çok olduğunu söylüyorlar, bana oğullarından birini ver, bana koca, Mısır'a da kral olsun".

Bu mektubun üzerine Şuppiluliuma, Zannanza isimli prensini Mısır'a yollar. Bu sırada mektupları haber alan Mısır derin devleti Başvezir Horemheb'in hain planıyla Zannanza'yı yolda pusu kurup öldürtüyor.

Buna sinirlenen Şuppiluliuma Mısır'a bir intikam seferi düzenler ve Mısır topraklarına girip Amka memleketini yağmalar.

-- Savaşa Doğru --
Bundan sonraki süreçte Şuppiluliuma, oğlu II.Mürşili ve onun da oğlu Muvattali Kuzey Lübnan ve Şam'a kadar olan bölgeyi hakimiyeti altına alıp Mısırlıları gıcık etmişlerdir.

Mısır o sırada eski firavunun soyunu ve Atonizmi temizlemekle meşguldür. Bu meşguliyetten I. Sethos zamanında çıkılmıştır. I Sethos ülkeyi güçlendirerek Kuzey Suriye taraflarına seferler düzenlemiştir. II. Sethos'tan sonra ülkenin başına oğlu II. Ramses geçmiştir.
II. Ramses kim mi? Kesin olmamakla birlikte İsrailoğullarını (bildiğin Yahudi) Mısır'dan kovan Firavun. İslam tarihine göre Hz.Musa İsrailoğulları ile Mısır'dan vadedilen topraklara giderken takip eden ve Kızıldenizin sularında boğulan firavun. 1302 de doğdu ve 1213'de ölene kadar tahtta kaldı.

Eşit güce gelen bu iki ülkenin Suriye üzerindeki kovalamacaları büyük bir savaşı kaçınılmaz hale getirmiştir vee...

-- Kadeş Savaşı -- Hitit kralı Muvattali ve II.Ramses birbirlerine doğru ordularını harekete geçirdiler. Mısır kaynaklarına göre Hitit ordusunda 17.000 (8 bin öncü 9 bin artçı) asker ve 4.500 savaş arabası vardır. (o zamanın tankı) Mısır kaynakları Mısır ordusunun sayısı hakkında bilgi vermemektedir ama 20.000 piyade 2.000 atlı savaş arabası olduğu varsayılmaktadır.
Mısır ordusu 4 kolordu idi. Bunların adı Amon (ana ordu) Ra, Ptah ve Sutekh idi. Sankim II.Ramses tek tanrı dinini getirmeye çalışıp tarih sahnesinden silinen IV. Amenofis'e (Akhenaton) inat olsun diye Mısır Tanrılarının isimlerini kolordularına vermişti.
(Resim: II.Ramses Kadeş Savaşında)
Neyse sürekli doğru-yanlış istihbaratlar ile ordular uygun bir yerde karşılaşmayı beklerken Muvattili ordusuyla Kadeş'in doğusunda iken II.Ramses'in en öndeki Amon ordusu Kadeş'in batısından Muvattili'nin ordusunun arkasına geçmişti. Fakat bu bilinçli bir hamle değildi. Hatta II.Ramses hamleyi bayağı bir geç farketmiştir. İki taraf arasında sıkışan Hitit ordusu cansiperane bir savaş vermiştir.
Mısır kaynakları Hititlilerin hepsinin kılıştan geçirildiğini yazar. Fakat kendileri de çok büyük kayıp vermişlerdir.
Savaşın sonucu tam olarak bilinmemektedir. Bir görüşe göre savaştan sonra savaşın sebebi olan Amurru krallığının Hititlerde kalması Hititlerin kazandığını gösterir. Fakat bu savaştan sonra mücadele ve küçük çaplı savaşların Kadeş Antlaşması yapılan M.Ö. 1280 (1278) yılına kadar sürmesi belki de iki tarafında yenişemediğini gösterir.

(Resim: Kadeş Savaşı)
-- Kadeş Antlaşması --
Kadeş Antlaşması, Kadeş Savaşı ve davam eden mücadelenin 16-18 yıl arasında sürmesinden sonra Milattan Önce 1280-1278 yıllarında imzalanmıştır.
Anlaşmanın imzalanmasının en büyük sebeplerinden biri Hitit-Mısır çekişmesinden faydalanan Asur'luların Mitanni Devleti'nin büyük kısmını ele geçirmesi ve her iki ülke için de tehdit haline gelmesidir.
Bu sırada Kadeş Savaşı'na katılan Hitit Kralı'nın yerine oğlu Urhi Teşup geçmiş, o da tahttan indirilerek yerine III. Hattuşuli geçmiştir.
Yaklaşan tehlikeyi ayıkan III.Hattuşili II.Ramses'e haber göndererek barış yapmak istediğini bildirmiş ve bu teklif II.Ramses tarafından kabul edilmiştir.
Antlaşma İki Gümüş tablette hazırlanmış ve taraflar Antlaşmayı birbirlerine göndermişlerdir.
Şu ana kadar Antlaşmalar bulunamamıştır fakat kil tablet kopyaları Boğazköy kazılarında bulunmuştur.
antlaşma ile ilgili bir kaç diyalog: (tırnak içindeki ifadeler gerçektir)

---------------------------
II.Ramsey says: "Kardeşim için gümüş tablet hazırlattım ve ona gönderdim, sen de gümüş tableti hazırlat ve bana gönder. Onları Hatti Ülkesinin tanrıları ile Mısır ülkesi tarılarının önüne koyalım."
III.Hattuşili says: Okeyto babiş
---------------------------
King of the Mira: bıdı bıdı III.Hattuşaş'ı indireceğim
II.Ramsey says: "Biz biraderimle yemin ettik, ben ona karşı sana yardım edemem."
King of the Mira: Konuşmadan ayrıldı.
II.Ramsey says: a.k.
---------------------------
Kadaşman-Enlil: bıdı bıdı bugün elini versene
III.Hattuşili says: "Mısır kralı ve ben kardeş olduk ve şu kararı verdik: Biz kardeşiz ve bunun için bir düşmana karşı müştereken savaşacağız ve bir dosta karşı da müştereken dost olacağız demektir."
---------------------------

Antlaşma sonucu Kuzey Suriye'ye Hitit hakim olmuştur. Mısır bu antlaşmadan çok kısa bir süre sonra yeni gelen bir Hint Avrupa akını ile önce sömürgelerini kaybedecek sonra da tarih sahnesinden silinecektir.

Antlaşmanın kil kopyası Boğazkale (Hattuşaş) kazılarında bulunmuştur. Şu an İstanbul Arkeoloji Müzesindedir.
Merak edenler Gülhane Parkı kapısından girip, Gülhane içine girmeden sağdan yokuşu yukarı doğru takip edip İstanbul Arkeoloji Müzesine gidebilirler. Kapıdaki Bekçi Süleyman abiye "II.Ramses ve III.Hattuşili tarafından imzalanan Kadeş Antlaşmasının kil kopyasını görmek istiyorum" diyin o size gösterir.